Ülkemiz doğal koşulları ve tarımın yapısı bakımından hayvancılık için uygundur. Ancak, kurak iklim, zayıf otlak durumu ve gerekse hayvanlara uygulanan bakım ve besleme yetersizliği yüzünden sığır gibi büyükbaş hayvanlardan çok, koyun, keçi gibi küçükbaş hayvanlar daha fazla çoğalma şansı elde etmiştir.
Ancak koyun ırklarının da bölgelere göre değiştiği görülür. Genel olarak Anadolu’nun iç kısımlarında yağlı kuyruklular, denize yakın bölgelerde ince kuyruklular yaygındır.
Bu derste başka koyun çeşitlerini ve özelliklerini görelim.
YERLİ IRKLAR
Koyun varlığımızın %90′ dan fazlasını yerli ırklar oluşturmaktadır. Bu koyunlar genellikle yağlı kuyruklulardır.
Hayvan sayısı az olmamakla birlikte verimlerin düşüklüğü gerçektir.
Çevre, bakım ve besleme şartlarının biraz düzeltilmesiyle yerli hayvanların neler yapabilecekleri de tam olarak ortaya konulmuş değildir. Bunu sağladığımız gün yerli ırklarımızın da ne cevherlere sahip olduğuna şahit olup hayret edeceğiz.
Hayvancılığı ileri ülke yetiştiricileri işe yerli ırklarının ıslahı ile başlamışlar ve bugünkü yüksek verimli kültür ırklarını elde etmişlerdir.
Bizim ülkemizde çok sayıda değişik ırk mevcut olduğundan daha şanslıyız unutmayalım.
KUYRUK YAPISI
Kuyruk yapısı koyun ırklarının başlıca özelliklerindendir. Koyunlar yağlı veya ince kuyruklu olurlar.
Bir koyun sürüsü
Yağlı kuyruklu koyun ırklarımız Mor Karaman, Ak Karaman, Dağlıç, İvesidir. İnce kuyruklu koyun ırklarımız ise, Kıvırcık, Sakız, Karayaka Ve Merinostur. Yağlı kuyruklu koyunlar ne kadar iyi beslenirse kuyrukları o kadar büyür. Koyun, yemin bol olduğu dönemlerde kuyruğunda yağ depolar. Yemin yetersiz olduğu kış dönemlerinde bu yağı harcayarak yaşamını sürdürür.
Bütün yerli koyun ırkları içerisinde, kuyruğu en büyük olan ırk Mor Karamandır.
Şimdi yerli koyun ırklarını birer birer görelim, hangi bölgelerde yetişir, ne kadar et, ne kadar süt, ne kadar yavru verir öğrenelim.
MOR KARAMAN KOYUNU
Genel olarak Doğu illerimizde, kısmen Kuzey Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde özellikle Erzurum, Erzincan, Kars, Van, Bitlis, Bayburt taraflarında yetiştirilmektedir.
Mor Karamanlar, Kızıl Karamanlar diye de bilinir ve vücut renkleri kızıldan mora kadar değişmekle birlikte göz, ağız ve burun etrafı daha koyu renklidir. Baş, burun, karın altı ve bacaklar çıplaktır. Yağlı kuyrukludur.
Koyunlarımızın % 20′ lik kısmını Mor Karaman oluşturur.
Anaç koyunlarda canlı ağırlık 50-60 kg, süt verimi 50-60 kg, kirli yapağı verimi 2-2,5 kg olup her 100 koyundan 95-105 kuzu alınmaktadır.
Süt kesiminden sonra 3 aylık besleme ile 20-25 kg karkas verebilir.
AKKARAMAN KOYUNU
Türkiye koyun varlığımızın yarısına yakınını ( % 44) bu ırk oluşturur.
Batıda Eskişehir ve Kütahya’dan başlayarak, doğuda Sivas’a kadar, sahil bölgeleri dışında Orta Anadolu’da ve geçit bölgelerinde yetiştirilir.
Akkaramanlar da vücut beyaz renkli yapağı ile örtülüdür. Ağız ,burun, göz çevresi, kulak ve ayaklarda siyah lekelere rastlanır. Morkaraman gibi yağlı kuyrukludur. Zaten yapı olarak Morkaramana benzer.
Anaç koyunlarda canlı ağırlık 40-45 kg, süt verimi 50-60 kg, kirli yapağı verimi 1,5-2 kg’dır ve her 100 koyundan 100-110 kuzu alınmaktadır.
Süt kesiminden sonra 3 aylık besleme ile 20-22 kg karkas verebilir.
DAĞLIÇ KOYUNU
Yetiştirildiği alan Sakarya nehrinden başlayıp, Ege bölgesinin kıyı illerine kadar uzanır. Vücut beyaz renkli, kaba karışık yapağı ile örtülüdür. Ağız, burun, göz etrafında ve ayaklarda siyah lekeler görülür. Erkekler helezoni boynuzlu, dişiler boynuzsuzdur. Kuyruk yağlı olup, kalp şeklindedir.
Bu ırk Türkiye’de sayı olarak üçüncü sırada (%12) yer alır.
Anaç koyunlarda; canlı ağırlık 35-40 kg, süt verimi 40-50 kg, kirli yapağı verimi 2-2,5 kg, kuzu verimi 100 koyunda 90-100 kuzudur.
Dağlıç koç
SAKIZ KOYUNU
Adını Sakız adasından almıştır. Türkiye’de en çok İzmir ilinde özellikle Çeşme ilçesinde yetiştirilir. Bu nedenle Çeşme koyunu olarak da adlandırılır.
Vücut beyaz renkli, kaba-karışık yapağı ile örtülüdür. Baş ve bacaklarda siyah lekeler vardır. Erkeklerde kuvvetli, kıvrımlı boynuzlar bulunur. Dişiler boynuzsuzdur. Sakız koyunları uzun, yağsız kuyrukludurlar.
Bir batında ikiz, üçüz veya daha fazla yavru verimi ile meşhurdur. Ancak vatanından ayrıldığında bu verim alınamamıştır.
Anaç koyunlarda canlı ağırlık 40-45 kg, süt verimi 120-180 kg olup iyi bakım şartlarında 250 kg’a kadar çıkmaktadır. Kuzu verimi yüksektir ve her 100 koyundan 180-200 kuzu alınabilir.
KIVIRCIK KOYUNU
Trakya’da ve Marmara’nın güney doğusundaki illerde ve Ege bölgesinin bazı illerinde (Manisa, İzmir, Aydın) yetiştirilir.
Vücut beyaz renklidir. Erkeklerde beyaz renkli kıvrımlı boynuzlar bulunur. Dişiler boynuzsuzdur. İnce uzun kuyruğu vardır.
Türkiye’de sayı olarak 4. sırada yer almaktadır. Mevcut koyun varlığımızın %6’sını oluştururlar.
Anaç koyunlarda canlı ağırlık 40-42 kg, süt verimi 60-90 kg, kirli yapağı verimi 1,5 kg’dır. Her 100 koyundan 110-130 kuzu alınmaktadır.
Kıvırcık koyunu
Kıvırcık ırkı et kalitesi yönünden Türkiye koyun ırkları içinde birinci sırayı alır. Süt kesiminden sonra iki aylık bir besleme ile 17-18 kg. karkas verebilirler.
KARAYAKA KOYUNU
Karadeniz kıyı şeridinde özellikle Sinop, Samsun, Ordu, Giresun ve Tokat illerinde yetiştirilir.
Vücut beyaz renkli kaba yapağı ile örtülüdür. Baş, kulak ve bacaklarda siyah lekelere rastlanabilir. Koçlarda kalın kıvrımlı boynuzlar ,dişilerde boynuzsuzluk hakimdir. Kuyruk yağsız, ince ve uzundur.
Karayaka koyunu
Türkiye koyun varlığında %3,5’luk bir paya sahiptir.
Anaç koyunlarda canlı ağırlık 35-40 kg, süt verimi 40-45 kg, kirli yapağı verimi 1,5-2 kg’dır.
Et lezzeti yönünden ikinci sırayı alır.
İVESİ KOYUNU
Anavatanı ve yayılma sahası Fırat ve Dicle nehrinin dolaştığı Mezopotamya bölgesi olan İvesi koyunları; yurdumuzda Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay illerinde, daha çok Suriye sınırı boyunca alçak ve çöl karakteri gösteren ovalarda yetiştirilir.
En önemli özelliği sütçü olması ve diğer sütçü ırkların aksine sürüler halinde yetiştirilmesidir.
Koyun varlığımızın % 1,8 ‘ ini oluştururlar.
Baş ve bacaklar kahverengi, vücudu ise beyaz olan iki renkli bir koyundur. Kahverengi bacakları tamamen beyaz olanlar da vardır. İvesiler yağlı kuyruklu koyunlardır.Koçları genellikle boynuzlu, koyunlar boynuzsuzdur. Yapağısı kaba yapılıdır.
Anaç koyunlarda canlı ağırlık 44-48 kg, süt verimi 90-155 kg, kirli yapağı verimi 2-3 kg, kuzu verimi ise düşüktür.
Yerli ırk koyunlarımız bunlar. Bu yerli ırklar, yabancı ırklarla melezlenerek ıslah edilebilirler. Böylece, daha verimli koyunlar elde edilebiliyor. Şimdi ıslah edilmiş koyun ırklarımızı ele alacağız.
MERİNOS KOYUNU
Koyunlarımızın yapağı verimini iyileştirmek üzere merinos melezlemesi yapılmıştır. Bu sayede et verimi de yükselmiştir. Melezleme hangi yerli ırk ile yapılırsa, ona göre isim verilmektedir.
Merinos x Dorset melezi
Karacabey Merinosu:
Marmara bölgesinde gelişti. Balıkesir ve Bursa çevrelerinde yetiştirilir. Bu bölgenin yerli ırkı kıvırcıkların Alman Etçi Merinosları ile melezlenmesi sonucu elde edilmiştir.
Yapağısı çok kalitelidir. Bir koyun 3,5-4 kilo yapağı verir.
Et verimi de iyidir. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 55-70 kg, süt verimi 50-55 kg olup, her 100 koyundan 125-130 kuzu elde edilir.
Vücut beyaz renklidir. Kuyruk ince ve uzundur. Koçların çok azında boynuz görülebilir. Koyunlar boynuzsuzdur.
Konya Merinosu (Anadolu Merinosu):
Alman Etçi Merinosları ile Akkaraman koyunların melezlenmesi sonucu elde edilmişlerdir.
Vücut beyaz renkli yapağı ile örtülüdür. Erkek ve dişiler genelde boynuzsuzdur. Kuyruk yağsız ince ve uzundur.
Yapağı kalitesi, büyüme ve döl verimi bakımından kök aldığı Akkaraman ırkından önemli derecede üstündür.
Anaç koyunlarda; canlı ağırlık 54-56 kg, süt verimi 40-50 kg, kirli yapağı verimi 3,6-3,8 kg, ikiz doğum oranı ise % 30-40 civarındadır.
MALYA KOYUNU
Merinoslarla Akkaramanlar arasında diğer bir melezleme çalışmasıdır. Melezleme Malya tarım işletmesinde yapılmıştır.
Yarım yağlı kuyruklu koyunlardır. Vücut beyazdır, baş ve bacaklarda siyah lekeler bulunabilir. Yapağı verim özellikleri bakımından Akkaramandan üstündür.
Anaç koyunlarda canlı ağırlık ortalama 45-50 kg’ dır. Kirli yapağı verimi 2,4-2.8 kg arasında değişir.
GÖKÇEADA (İMROZ) KOYUNU
İmroz (Gökçeada) adası ve kısmen Çanakkale çevresinde yetiştirilir.
Beyaz yapağılı , ince uzun kuyruklu, küçük cüsseli bir ırktır. Baş, kulak ve bacaklarda siyah lekeler bulunmaktadır. Koçlar genelde boynuzludur. Koyunlarda boynuz görülmez.
Anaç koyunlarda canlı ağırlık 35-40 kg, süt verimi 50-60 kg’ dır.İyi bakım ve besleme şartlarında 75-90 kg’a kadar çıkabilmektedir. Kirli yapağı verimi 2-2,5 kg dolayındadır.
Gökçeada koyunu
TUJ KOYUNU
Türkiye’nin kuzey doğu ,özellikle Kars, Ardahan ve Iğdır bölgelerinde yetiştirilmektedir.
Anaç koyunlarda canlı ağırlık 38-42 kg , süt verimi 50-55 kg, koçlarda yapağı verimi 3-5 kg dolayındadır. Et kalitesi yönünden Kıvırcık koyununa yakındır.
HERİK KOYUNU
Sivas, Amasya, Sinop, Samsun, Trabzon, kısmen de Çorum illerinde çoğunlukla da dağlık bölgelerde yetiştirilir.
Herik koyunları genelde beyaz olmasına karşılık, koyu renklilere de rastlanabilmektedir. Küçük cüsseli, koçları boynuzlu, kuyruk yağlıdır. Yapağı kaba ve karışıktır.
HEMŞİN KOYUNU
Karadeniz sahilleri ile kuzey doğu bölgemizde, özellikle Artvin dolaylarında yetiştirilen bölgesel bir koyun tipidir.
Kahverenkli olmalarına karşın siyah ve açık renklilere de rastlanır. Verimleri ve et–yapağı kalitesi düşüktür.
TAHİROVA KOYUNU
Kıvırcık koyundan Doğu Friz ırkı ile melezlenmesiyle geliştirilen bir tiptir. Ege ve Marmara bölgesinde yetişebilmektedir. Yavru ve süt verimi yüksek bir hayvandır.
Tahirova koyunu
ÖDEMİŞ KOYUNU
Batı Anadolu’da Ödemiş çevresinde yetiştirilir.Üzerind e ciddi bir çalışma yapılmamıştır.
EGE KOYUNU
Süt ve döl verimi yüksek bir anaç tipinin oluşturulmasında Tahirova ile Sakız ırkından yararlanılmaktadır. Özünde üç ırk (Doğu Friz, Kıvırcık ve Sakız) arası birleştirme melezlemesi ile oluşturulan bir tiptir.
Ege koyunu elde etmek için; ilk aşamada Sakız ve Tahirova tipi koyunlar karşılıklı melezlenir, elde edilen melez döller ise ikinci aşamada Tahirova koçlarına verilirler.
Acıpayam, Ramlıç, Menemen, Sönmez, Türkgeldi, Asaf koyunları ise değişik melezleme çalışmaları sonucu elde edilmiş sayıları çok düşük koyun ırklarımızdır .
- admin
- Hayvancılık
- 13 Ekim 2011
- Yorum Yok
- 1646 Görüntülenme